19 Kasım 2011 Cumartesi

‘Neden o kadrajı seçerek deklanşöre bastılar?’



Ekin Onat von Merhart ‘Gerçek Masallar’ adlı kişisel sergisini geçtiğimiz haftalarda Niş Art Galeri’de gerçekleştirdi. Sanatçıdan daha önce görmeye alışık olduğumuz enstalasyonlarından farklı olarak fotoğraf sergisiyle karşımıza çıkan Onat ile sergisi hakkında görüştük.


Hülya Küpçüoğlu/ Bosphorus Sanat Gazetesi 2011 Kasım sayısı


Enstalasyonlarınızda fotoğraflar kullanmıştınız ancak sizin ilk kez ve sadece bir fotoğraf sergisi gerçekleştirdiğinizi görüyoruz. Bu seri ile ilgili çalışmalar nasıl başladı?


Aslında zaman zaman karma sergilere de fotoğraf veriyorum. Çektiğim karenin söylemek istediğimi anlattığını düşünüyorsam araya herhangi bir aracı malzeme koymadan da kullanabilirim. Bu sergide yola çıktığım malzeme fotoğraftı ama çalışma sürecinde değişip bambaşka bir hal aldılar. O nedenle fotoğraf sergisi tanımı tam olarak uymuyor sanırım.Hayatın içinde beni etkileyip üretmemi sağlayan birçok neden var. Bu işlerin meydana çıkmasını sağlayan ise tesadüfen elime geçen bir çanta dolusu fotoğraftı.


Bu fotoğraflar nereden elinize geçti?


Eşimin babası vefat ettikten sonra onun eşyaları arasında bulunan fotoğraflardı bunlar. Ama bu işin en önemsiz kısmı çünkü ben bunları bir eskiciden almış veya sokakta bile bulmuş olabilirdim. Benim için işin ilgin kısmı kişilerin bu fotoğrafı çekerken neden o kadrajı seçtikleri, o sırada hangi duygu içinde oldukları, neler yaşadıkları, fotoğrafın kurgulanmış mı yoksa tamamen tesadüf mü olduğu gibi detaylar. İşin başlama nedeni bunların yok olmasına izin vermeyeceğimdi. Nereden geldiklerinin hiç önemi yok.


Yani siz, başkasının çektiği bir fotoğraf içinde onun belki de hiç dikkat etmediği bir şeyi ön plana çıkardınız, değil mi?


Belki dikkat etmediği değil ,farklı bakış diyelim. Ben o fotoğraflara yeni bir hayat vermek istedim. Yıllar önce başka birinin bilgisi ve zevkiyle çekilmiş olan bu kadrajları kendi bilgim ve zevkimle yeniden yorumladım. Fotoğrafların dijital olarak renklendirilmesi oldukça sıkça rastlanan birşey, buradaki ince detay benim bunu manuel olarak yapmış olmam. Yani teknolojinin bana vermiş olduğu uçsuz bucaksız imkanlardan uzak durup fotoğrafların tarihine uygun olarak kendi el imkanlarımı kullanmış oldum.


Peki ön plana çıkardığınız şeyi neye göre belirlediniz?


Bu fotoğraflarla çok uzun zaman geçirdim. Hepsinin kendine göre var olan hikayelerini hayal etmeye çalıştım. Bazen vurgulanmış birşeyi daha da ön plana çıkardım, bazen dikkat çekmeyen bir detaya vurgu yaptım. Buradaki süreçte fotoğrafla aramdaki ilişki çok önemliydi, biraz da benim o anki bakış açım. Sonuca baktığımda beni heyecanlandırması gerekiyordu.


Sergi 3 ana konudan oluşuyor ve gerçek masallarda bu fotoğrafların hikayesinden gelişiyor diyebilir miyiz?


Evet, bu serginin oluşmasında beni ilk tetikleyen resim, henüz hala deşifre edemediğim, 1930’lardan kaldığını düşündüğüm bir orman resmi idi. Oradan yola çıkarak, yine yakın tarihli Kolombia seyahati resimleri serginin ilk bölümünü oluşturuyor. İkinci bölüm 1970-1980 tarihli Afrika resimleri ve üçüncü olarak da aynı aileye ait, 1700lerden kalan yağlıboya portreleri kullandım. Benim için masal gibi olan bu resimler gerçeğin ta kendisi. Bana en çok heyecan veren de bu işte.


Afrika fotoğrafları da var ama sonuçta eşiniz Avrupa’lı bir aile. Bir gezi sırasında mı çekilmiş bu fotoğraflar?


Eşimin babasının 40 yılı aşan bir Afrika macerası var. Hatta eşimde Gabon doğumlu. Bu fotoğraflarla benim kendi kişisel bağım da çok kuvvetli artıdan. Uzunca bir süre bende o balta girmemiş ormanlarda bulunup tıpkı o fotoğraflarda gördüğünüz gibi Afrikalılar’ın gece avlandıklarıyla beslendim. Her ne kadar zaman zaman zor anlarda geçirmiş olsam da hayatım ve üretimlerim için büyük bir tecrübeydi.


Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?


Benim için farklı bir adım olan bu sergiyi hazırlarken büyük keyif aldım. Tarihin en önemli belgeleri olan fotoğrafları yeniden canlandırdım. Hiç tanımadığım kişilerin anılarına dahil olmuş gibiyim. Onlar artık tamamen bana ait sanki. Sanatsal tatmin konusunda ben amacıma vardım, umarım izleyiciyi de mutlu etmişimdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder