Bahar ve Ozan Oganer, ALANistanbul’da açtıkları sergiyi anlattılar
GAZETE HABERTÜRK / HÜLYA KÜPÇÜOĞLU
'Gizli Bahçe' Bahar ve Ozan Oganer’inALANistanbul’da açtıkları sergilerinin adı. Ortak atölye deneyimlerinden yola çıkarak gerçekleştirdikleri sergide, Bahar Oganer’in resim,Ozan Oganer’in ise heykel çalışmaları yer alıyor. 11 Mart’a kadar izlenebilecek olan sergideki gizemli atmosfer, Maya kültürü ile doğaya yapılan göndermeler, eserleri ortak bir paydada birleştiriyor.
• Sanat dünyasının merkezi İstanbul’da ama siz İzmir’de yaşıyorsunuz. Zor olmuyor mu?
B.O: Aslında çok zor oluyor. Uzak kalıyoruz her şeye. Mesela 1 hafta kalıyoruz ve her şeyi sıkıştırmaya çalışıyoruz. Çünkü geldiğimizde de yoğunluklar oluyor. Bir sürü şeyi kaçırabiliyoruz.
O.O: Evet, İzmir’de yaşadığımız için çok aktif bir biçimde sergileri gezip göremiyoruz. Ama şöyle bir artısı da var bence. Bazen başka kaygılarla hareket edip, şu an sanat piyasası dediğimiz ortamda popüler işlerin takibinin artmasıyla onlara benzer işler üreten, böylelikle birbirine benzeyen çok fazla çalışma olduğunu düşünüyorum. Bu kaygılardan uzaklaşmak açısından doğru bir yanı olduğu kanısındayım.
• Ortak bir projedesiniz ilk defa. Buna nasıl karar verdiniz?
B.O: Ozan’la birlikte Paris’te Banu Dicle ve Leslie Riggs in kurduğu SIMIT’in aracılığı ve İKSV’nin bursu ile geçen sene Paris’e gittik. 6 ay Cité Internationale des Arts’da kaldık. Bizim için güzel bir deneyimdi. Cité Internationale des Arts, 300 sanatçının kaldığı ve aynı zamanda Türkiye’nin de atölyesinin olduğu bir bina. Aynı atölyeyi kullanıyorduk ve bunun sonucunda bir sergi olsun istedik.
• Ozan bey, sergide dantele heykel gibi form verip kullanıyorsunuz. Ancak daha önceki çalışmalarınızdan çok farklı. Bu değişim nasıl oldu?
OO: Daha önce dekonstrüktivist işlerim vardı. Şu an yaptığım işlerin eski işlerimle hiçbir benzerliği yok. Bundan sonra bu şekilde devam edecek. Paris’teyken daha önce görmediğim bazı materyaller gördüm. Bunlar üretmeye ve yeniliğe açık malzemelerdi. Heykelde istediğim transparanlığı sağlayabilecek birçok malzeme deneme fırsatım oldu. Bahar’la orada bit pazarına çok sık gidiyorduk. Pazarda Fransız güpürlerini gördüm ve niye dantel kullanılmasın, diye düşündüm. Yeni malzeme bulmanın heyecanıyla çalışmalarıma hız verdim. Burada annelerimizin çeyizleriyle başlayıp, işlerime yön verdim. Bu aşamadan sonra formlara göre en uygun dantel motiflerinin araştırmasına başladım.
• Dantel sonuçta dişi bir malzeme, bunu eril bir hale getirdiğinizi söyleyebilir miyiz?
O.O: Evet malzeme dişi fakat o eril dönüşümü gerçekleştirdiğimi düşünüyorum. Bir sonraki sergimde ağırlıkta kadın figürleri olacak ve kadının zarifliği ile malzemeyi bütünleştirmek istiyorum.
• Bahar hanım, sergide yer alan çalışmanız yaptığınız ilk duvar resmi mi?
B.O: Evet ilk. Uzun zamandır bir duvar resmi yapmayı istiyordum. İşlerimde izleyene, izlediğim alanı göstermek; onu o noktaya yönlendirmek, belki de aynı şeyi izletmekti amacım. Bu büyük duvar resmi ile izleyiciye biraz daha yakınlaştım.
• “Gizli Bahçe” adına ikinizin işlerinin paslaşması açısından nasıl bakmalıyız?
O.O: Doğa ile ilgili işler yapmak istiyorduk uzun bir süredir. Maya kültürünü araştırıyordum. O zaman mitolojik bir atmosferle, doğa ve yaradılış hikâyelerinden bazılarını birebir tasvirleriyle değil onların bana hissettirdiği imgeleri izleyene hissettirmek istedim. Fantastik bir mekan, bir rüya bir efsanenin mitolojik etkilerinden biraz uzaklaşarak, bir gezi bir seyahat havası yaratmaya çalıştık.
B.O: “Gizli Bahçe”de Ozan’ın dantelden mitolojik karakterlerinin ışık oyunları ile mistik havası, benim uyguladığım duvar resmi ve tuval işlerdeki orman dokusu ile bir tapınak havası yakalamak istedik.
(Bahar-Ozan Oganer röportajı 22 Şubat Salı günü Haber Turk Gazetesi'nde yayınlanmıştır)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder