27 Ocak 2011 Perşembe

KİMLİKSİZ BEDENLER

Hülya Küpçüoğlu

‘Kimliksiz Bedenler’ Piha Kolektif’te Ferhan Gözgü Çelik’in açtığı kişisel serginin adı. Sanatçı kadın bedeni üzerinden bir okuma ile kadın, beden, kimlik, çıplaklık, cinsellik gibi temalara gönderme yapıyor.

İkili sorgulamalar…
Resimlerde gördüğümüz kadın bedenlerinin, yüzleri görülmeyecek şekilde ve ideal vücut ölçülerinde resmediliyor. İdeal vücut ölçüleri, kadınların güçlü yapısı tuvalden tuvale farklı açılarda resmediliyor ve dolayısıyla bu konumu vurgulayıp, belirginleştiriyor. Yüzleri görülmeyen kadınların varlığı tam da Ferhan Gözgü Çelik’in belirttiği kimliksizlik kavramını ön plana çıkarıyor ve herkese dair bir görünüme bürünüyor. Bu noktada kapitalist sistem karşısında kadının durumuna vurgu yaparken, ikili sorgulamaları da beraberinde getiriyor. Birey olarak kadın, kadın ve ilişkiler, kadın ve cinsellik, kadın ve kapitalizm gibi… Tuvallerde hareketli, enerjik ama sessiz duran kadınlar da bu zinciri yüklenerek cüretkar bir duruş sergilemekteler. Elbette bu noktada kadının kimliksiz mi oldukları yoksa kimliksizleştirildikleri mi de sorgulanır.

Toplumsal, psikolojik ve kültürel etkileşimler ile kadınlar, tuvallerde suskun duruşlarını sürdürmektedirler. Mekansız bir atmosferde nefes alan bu figürler sıkışmışlık etkisi veren yüzeyler ile kadının kendi içinden ve dışarıdan gelen baskı ve sıkışmışlığıyla karşımıza durmaktadırlar. Dünyada kadınların farklı kültürlerde farklı şekillerde kuşatıldığını biliyoruz. Bu kuşatılmışlıklar içerisinde kadın, bir tüketim nesnesi olarak da görülebilir. Sanatçının değişiyle Toplumun düşünce biçimiyle doğallığın bir parçası olarak görülebilirken, utanma, ahlaksızlık, cezalandırma nesnesi durumuna düşebilir. Günümüzde çoğunlukla tüketim nesnesi olarak kullanılan çıplak kadın bedeniyle sanatçı toplumsal sorunlara hangi mesafede durduğunu gösterir, yasakları meşrulaştırabilir.”

Son on yıllık çalışmalar…
Sanatçının son on yıllık çalışmalarından derlenen ve 28 Ocak’a kadar izlenebilecek olan sergi, kadın bedenine ve onu kuşatan topluma dair farklı gönderimleri ile feminist bir söylemin parçası olarak da algılanabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder