10 Eylül 2010 Cuma

Çağdaş Türk resmi Çin'de

Bu yıl 9 - 12 Eylül arasında düzenlenecek Şanghay Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı’na Türkiye’den Çağla Cabaoğlu Sanat Galerisi katılıyor. “Hayat Ağacı” başlığı altında, Türkiye’den farklı kuşak ve farklı disiplinlerden 17 sanatçının bu fuar için özel olarak hazırladıkları 100’ün üzerinde çalışmaları sergilenecek. Bu yıl 30 bini aşkın kişinin ziyaret etmesi beklenen fuarla ilgili olarak galerinin sahibi Çağla Cabaoğlu ve küratör Nilgün Yüksel ile görüştük...

Hülya Küpçüoğlu

■ 'En iyi galeriler' bölümünde katılıyorsunuz. Fuar için ne gibi hazırlıklar yaptınız?


Çağla Cabaoğlu: 17 sanatçının 119 eserini sergileyeceğiz. Türkçe / İngilizce / Çince dillerinde basılan “Arttack” adlı yayını da bu fuar için hazırladık.

■ Sergi konsepti Hayat Ağacı. Konseptin çıkış noktası nedir?

Nilgün Yüksel:
Farklı kuşaklardan, deneyimlerden gelen ve çok farklı üsluplarla çalışan sanatçılar bir çatı altında toplanmıştı. ‘Hayat Ağacı’ onları birleştiren bir simge temelde. Üstelik birçok çağrışımı olan bir simge. Anadolu ve dünyamirasından yola çıkarak sanatçının kişisel deneyimlerine kadar uzanan bir öyküyü ifade etmenin yoluydu hayat ağacı. Öte yandan, bu imge, İran’da da Çin’de de Anadolu’nun Yunanmedeniyetinden Selçuklu kültürüne uzanan süreçte de sıkça karşımıza çıkmakta. Bu açıdan gittiğiniz birçok yerde benzer anlamları var ve plastik sanatların evrensel diliyle de kaçınılmaz bir bağ kuruyor.

■ Sanatçı seçimlerinde neyi göz önünde bulundurdunuz?

ÇC:
Galeri portföyünde bulunan sanatçıların dışında bu proje kapsamına girebilecek farklı kuşaklardan sanatçıları da dahil ettik. Aslında listemizde 30’un üzerinde sanatçı vardı. Fuar alanı ve şartlardan dolayı 17 sanatçıyı götürebiliyoruz.

NY: Küratöryel çalışmalarda genelde sanatçılara belirlenen konsept çerçevesinde iş üretmelerini önermek ya da konsepte göre seçim yapmak alışıldık bir durum. Biz burada farklı bir yoldan gittik. Sanatçılarımız belliydi. Üsluplarını biliyorduk ve çerçeveyi sanatçılardan ve eserlerden yola çıkarak oluşturduk.

■ Çağdaş Türk sanatı son yıllarda oldukça aktif. Genel bir değerlendirme ile oluşacak yeni köklerin nerelere gideceğini düşünüyorsunuz?

NY: Çağdaş Türk sanatı oldukça genç, taze ve dinamik bir yapıda. Türkiye’de yapılan güncel üretimleri daha sıklıkla dünyanın herhangi bir yerinde konumlandırabiliriz. Sanırımbu konuda bir özgüven oluşturabildik. Sonuçta Türkiye’de ciddi bir potansiyel ve enerji var. Enerjiyi sonuna kadar hapsetmek olası değildir.Mutlaka patlayacak bir yol bulur.

■ Sponsordan destek aldınız mı?

ÇC:
Bu projeyi kendimize gerçekleştirdik. Önümüzde yine bu çapta gerçekleştirmek istediğimiz projeler için, daha organize sponsorlar ve devlet fonları ile hareket etmek hedefindeyiz.

NY:
Van Gogh ya da Kafka çağında yaşamıyoruz. Keşfedilme hikâyelerinin yerini büyük projeler, ekip çalışmaları ve bunların arkasında duracak sponsorlar ile devlet desteği aldı. Kişisel başarılar önemli, ama kişisel başarıların toplamının yarattığı sinerji daha önemli. Sadece ülkenin tanıtımı ve saygınlığı adına daha çok sanatçı ve proje desteklenmeli. Kendinizi iyi ifade edebilmek için bir vizyon oluşturmanız gerekiyor. Bu vizyonun yolu da sanattan geçiyor.

(10 Eylül 2010 Tarihinde Haber Türk Gazetesi'nde yayınlanmıştır)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder